İçeriğe geç

Mevlana Alevi mi Sünni mi ?

Mevlana Alevi mi Sünni mi? Etiketlerin Ötesinde Bir Yol

Konya’nın rüzgârını yüzümüzde, semâhın rüzgârını yüreğimizde hissederek konuşalım. Bu soru—“Mevlana Alevi mi Sünni mi?”—çoğumuzun masada, arabada, kahvaltıda birbirine sorduğu bir soru. Çünkü hepimiz, Mevlana’nın sözlerinde kendimizden bir şey buluyoruz; buldukça da onu ait kılmak, “bizden” yapmak istiyoruz. Gelin, dostça bir meclis kurar gibi, ateşi harlayıp, çayı tazeleyip, meseleyi acele etmeden konuşalım.

Kısa Cevap: Mevlana’nın Tarihsel Konumu

Tarihsel kaynaklar Mevlana Celaleddin Rumi’nin Sünni gelenek içinde yetiştiğini, fıkıh dersleri verdiğini ve özellikle Hanefi-Maturidi havzadan beslendiğini gösterir. Mevlevilik, Osmanlı’da da büyük ölçüde Sünni çerçeve içinde kurumsallaşmıştır. Ama burada durup bir nefes alalım: Bu cümle yalnızca bir “kimlik tespiti”dir; Mevlana’nın asıl derdi, mezhepsel etiketleri büyütmek değil, insanı aşkla olgunlaştırmaktır. Yani “Sünniydi” demek doğrudur; “yalnızca Sünniydi” demek eksiktir. Zira onun dili, Alevi-Bektaşi nefesindeki muhabbetle de konuşur; adalet, eşitlik ve gönül ehli olma çağrısı her kapıya çalar.

Neden Bu Soru Zor (Ve Aslında Biraz Yanlış) Bir Soru?

Bugünün mezhep adlarını ve sınırlarını 13. yüzyıla aynen taşımak yanıltıcıdır. Anadolu o dönemde; Selçuklu sarayı, göçebe Türkmen dervişleri, medrese uleması, farklı tarikatlar, zanaatkâr loncaları ve şehirli esnafıyla çok katmanlı bir manzara sunuyordu. Aleviliği, Bektaşiliği ve Kızılbaş geleneklerini bildiğimiz şekliyle şekillendiren tarihsel kırılmaların bir kısmı daha sonraki yüzyıllarda belirginleşti. Dolayısıyla, Mevlana’nın eserlerini “hangi kutuya koyacağız?” diye sormak yerine, “Mevlana hangi kutuları işe yaramaz kılıyor?” diye sormak bazen daha aydınlatıcı olabilir.

Kökenlere Kısa Bir Yolculuk: 13. Yüzyıl Anadolu’su

Mevlana’nın babası Bahaeddin Veled, Horasan’dan Anadolu’ya uzanan ilmî ve tasavvufî bir silsilenin temsilcisiydi. Konya, yalnızca bir şehir değil; medrese dersleriyle derinleşen aklın, derviş meclisleriyle genişleyen gönlün buluşma yeriydi. Şems-i Tebrizi ile karşılaşma, Mevlana’nın hayatında bir kırılma yarattı: Hukuktan ve hitabetten, ateşin içine atılan bir gönül eğitimine… İşte bu dönüşüm, Mevlana’yı etiketlerden azade kılan büyük sıçramadır. O, “şeriat–tarikat–marifet–hakikat” çizgisi içinde yürürken, sınırların değil, merkezdeki aşkın diliyle konuştu.

Alevi ve Mevlevi Yolunun Kesişen İklimleri

Alevi-Bektaşi geleneği ile Mevlevi geleneği, ritüellerde ve kurumsallaşmada farklı çizgilere sahip olsa da ortak bir iklimi paylaşır: muhabbet meclisi, gönül terbiyesi, nefisle mücahede, adalet ve eşitlik vurgusu, ezilenin yanında durma hassasiyeti. Alevi cemlerinde dönen semah ile Mevlevi semâsı sembolik olarak farklıdır; ama her ikisi de insanı merkezinden döndürüp arındıran, iç ritmi yakalayan bir hâle işaret eder. Mevlana’nın “gel, ne olursan ol yine gel” çağrısı, Alevi-Bektaşi deyişlerinde yankılanan “eline, beline, diline sahip ol” düsturuyla aynı göğe bakar.

Günümüze Yansıması: Kimlik Siyaseti, Kültür Endüstrisi ve Sosyal Medya

Bugün soruyu daha çok duymamızın sebebi, kimlikler üzerinden şekillenen toplumsal tartışmalar. Okul kitaplarında “büyük Sufi şair”, kültür turizminde “marka değer”, sosyal medyada “özlü söz üreticisi” olarak Mevlana, farklı lenslerle yeniden paketleniyor. Bu paketleniş, ne kadar görünürlük sağlasa da bazen derinliği sığlaştırıyor. Kimlik dünyaları hızla eksen seçerken, Mevlana’nın dili bir “köprü” olarak görülüyor: Alevi de Sünni de, dindar da seküler de, farklı kültürler de onda kendine bir yankı buluyor. Belki de bu yüzden soru bıçak gibi keskinleşiyor: “Bizim mi, sizin mi?” Oysa onun cevabı, “İnsanın” demeye daha yakın.

Beklenmedik Bir Bağ: Müzik Terapisi, Nörobilim ve Semâ

Semâ ve semahı yalnızca dinî ritüeller olarak görmek eksik olur. Ritim, dönme ve müzik birlikteliği; bedensel farkındalığı artırır, nefesin kalıplarını değiştirir, zihni sakinleştirir. Nörobilim bugün, tekrar eden ritimlerle beden-hâl senkronizasyonunun kaygıyı azalttığını, odaklanmayı artırdığını söylüyor. Bu, semâ/semahın “mistik” boyutunu açıklamaya yetmez; ama modern dünyada neden bu ritimlerin huzur verdiğini anlamamıza yardımcı olur. Mevlana’nın “dinle neyden” çağrısı, bugünün gürültülü akışında bir ses hijyeni önerisi gibidir: dinleyerek, yavaşlayarak, uyumlanarak.

Bir Başka Köprü: Edebiyat, Veri Çağı ve Algoritmalar

Mevlana’nın Mesnevi’si hikâye içinde hikâye anlatır; okurunun ilgisini küçük sürprizlerle diri tutar. Dikkat ekonomisi çağında sosyal medya algoritmaları da “beklenmedik olanı” ödüllendirir. Fark şu: Mesnevi, merakı kalbe taşır; platformlar çoğu kez merakı tüketime yönlendirir. Mevlana’nın yöntemi, “hikâyeyi insana, insanı hakikate götürmek”tir. Bugün içerik üreten herkes için bu bir ders: Etkileşim uğruna bağırmak yerine, sükûnetle yaklaşan anlam kurar.

Geleceğe Bakış: Çoğulculuk ve Ortak Dil

Önümüzdeki yıllarda Mevlana’nın mirası—tıpkı Alevi ve Mevlevi nefesleri gibi—çoğulculuk tartışmalarının merkezinde kalacak. Genç kuşak, katı duvarlar değil, geçirgen kapılar istiyor. Mevlana’nın dili; farklı inanç, kültür ve yaşam tarzları arasında “yumuşak geçiş”ler kurma gücüne sahip. Üniversite kampüslerinden mahalle derneklerine, müzik stüdyolarından dijital platformlara kadar her yerde ortak bir dil arıyoruz. O dil, muhabbetin dili olabilir.

Sonuç: Etiket Değil, Eşik

“Mevlana Alevi mi Sünni mi?” sorusuna tarihsel olarak “Sünni gelenekten gelir” demek doğru; ama bu doğruyu bir duvara çevirmek, Mevlana’nın mirasına en uzak şey olur. O, etiketleri bir eşiğe dönüştüren, eşiği aşkla geçen bir derviştir. Alevi’nin de Sünni’nin de, inananın da arayanın da içindeki hakikat kıvılcımına üfler. Bugün bize düşen, onun gösterdiği yere bakmak: Kalbe. Çünkü orada, herkesin dili birbirine benzer; orada “biz” ve “siz” yerine, “insan” diye bir zamir vardır.

Bir Cümlede Öz

Mevlana tarihsel olarak Sünni gelenekten gelir; ama onun yolu, Alevi-Bektaşi nefesleriyle de ortak bir muhabbet ikliminde buluşan, etiketleri aşka dönüştüren bir insanlık davetidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
https://hiltonbet-giris.com/betexper indirelexbetgiris.org